Fotoğraf Galeri - Kartal Efor Spor Kulübü


Devamını Oku …

Etiketler:

Antrenör : Erdal Karadağ
Y.Antrenör : Tanju Görel

Kartal Efor Spor Kulübü - Kick Boks Antrenman

Devamını Oku …

Kartal Efor Spor Kulübü - Kick Boks Gecesi

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

kartal kick boks

Devamını Oku …

TÜRKİYE MUAYTHAI FEDERASYONU 

2016 ÇOCUKLAR, GENÇLER, BÜYÜKLER (BAY VE BAYAN) 
TÜRKİYE ŞAMPİYONASI

Türkiye Muaythai Federasyonu 2016 yılı faaliyet programında yer alan “Çocuklar, Gençler, Büyükler Bay ve Bayanlar Türkiye Şampiyonası 28 Ocak 07 Şubat 2016 tarihinde yapılacaktır. Müsabakalar Aydın Söke Spor Salonunda düzenlenecektir.

Konaklamalar;Toplantılar Tartı ve Tüm Resmi işlemler otelde yapılacaktır;Yapılan çalışmalar sonucunda Şampiyona Söke Spor Salonuna 8 Km uzaklıktaki Aydın Kuşadası’nda ‘’CLC Kusadasi Golf&Spa resort Hotel’’olarak belirlenmiştir. http://www.kusadasigolfsparesort.com/tr/


SEDECE KAFİLELERE ÖZEL UYGULANAN KONAKLAMA FİYATLARI

STD 2.li, 3’lüveya 4’lüHB Konaklama kişi başı günlük : 48,00 TL

Family delüx Oda’da 3’lüveya 4’lüHB Konaklama kişi başı günlük : 48,00 TL

SNG Oda HB Konaklama –Bir kişi sınırlı sayıda; 85,00 TL

1) GRUBUN ADI :MUAYTHAI TÜRKİYE ŞAMPİYONASI KONAKLAMA GRUBU
2) GRUBUN GİRİŞ TARİHİ : 27-28 Ocak 2016
3) GRUBUN ÇIKIŞ TARİHİ : 07-08 Şubat 2016
• Yukarıda belirtmiş olduğumuz fiyatlara K.D.V dahil olup, komisyonsuz ve NETTİR.
• Half Board –Alkolsüz Sabah ve Akşam yemek Dahil Konsept geçerlidir.
• Yemeklerde su, çay kahve ve asitsiz içecekler dahildir.

4) REZERVASYON, KONFİRME VE ÖDEMELER;
Rezervasyon Sorumlusu Öznur Özhan 0256 517 11 00
• Gruplar/Kafileler önceden rezervasyon yaptırmaları ve konfirme ettirmeleri gereklidir, Konfirme yaptırmayan gruplara yer garantisi verilmez,
• Grup Kafile ödemeleri girişlerde yukarıda yazılı fiyatlarından peşin tahsil edilecektir.

4) TRANSFERLER: Otel Spor salonu, Spor Salonu Otel arasındaki Transferler Acenta Tarafından yapılacaktır.


Kartal Efor Spor Kulübü
Devamını Oku …

Federasyonumuzun 2016 yılı Faaliyet Programında yer alan Aday Hakem Yetiştirme Kursu 13-14 Şubat 2016 tarihleri arasında Bağcılar Olimpiyat Spor Kompleksi' nde yapılacaktır.

Aday Hakem Kurs Başvuru Formu İçin Tıklayınız.


Kurs programı, kursa katılacaklardan aranan şartlar ve istenilen belgeler haberin devamındadır.

ADAYLARDAN ARANAN ŞARTLAR VE İSTENİLEN BELGELER

T.C. Vatandaşı olmak,
18 yaş ve üstünde olmak,
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüklerinden ceza almadıklarına dair yazı, ( kick boks yada başka bir spor dalında hakem, sporcu veya başka bir görevde iken bir defadan altı ay veya daha fazla süreli hak mahrumiyeti veya yarışmalardan men cezası almamış olmak)
Kurs Başvuru Formu,
TC Kimlik Fotokopisi
Sağlık Raporu (Ortopedik sakatlığı bulunan hakem adayları yalnız yazılı ve sözlü sınava alınırlar)
3 Adet vesikalık fotoğraf, (son altı ay içerisinde oluşturulan)
Savcılık sabıka kaydı,
Öğrenim Belgesi noter tasdikli (En az lise ve dengi okul mezunu olmak milli sporculardan tahsil şartı aranmaz.)
1 Adet kapaklı naylon tel dosya.
Katılım ücreti dekontu

NOT :Kursa katılacak adaylar Federasyonumuzun 617 53 44 nolu Posta Çeki Hesabına veya Garanti Bankası Ankara Anafartalar Caddesi Şubesi TR 02 0006 2000 711 0000 629 88 32 numaralı banka hesabına 150,00-TL, kurs katılım ücreti olarak yatıracaklardır.


Kursu başarıyla bitirenler kimlik belgesi, kimlik kartı ve diplomalarını alabilmeleri için yukarıda belirtilen banka hesabına 60,00 TL yatırarak dekontunu federasyona gönderdikleri takdirde diploma, kimlik belgesi ve kimlik kartı hazırlanarak adreslerine gönderilecektir.
Devamını Oku …

Etiketler:

TÜRKİYE SAMBO FEDARASYONU TÜRKİYE ŞAMPİYONASI REKLAMANI

MÜSABAKA YERİ :MALTEPE BELEDİYESİ YALÇIN KIZILAY KAPALI SPOR SALONU

TARİH : 26 27 28 29 EYLÜL 2013

TARTI : 26 EYLÜL PERŞEMBE GÜNÜ SAAT 16.00 20 00 KADAR

TEKNİK TOPLANTI : 26 EYLÜL PERŞEMBE SAAT 21.00 ‘DA

EŞLENDİRMELER: 26 EYLÜL PERŞEMBE SAAT 22.00’DA

MUSABAKALARA BAŞLAMA SAATİ: CUMA SABAH SAAT 10.00’DA



SAMBO MUSABAKALARI 2 KATAGORİ ÜZERİNDEN YAPILACAK

A GURUBU SAMBO SPORT: ALT MİNİKLER – MİNİKLER – ÜMİTLER – YILDIZLA – GENÇLER – BÜYÜKLER

B GURUBU SAMBO COMMBAT: BÜYÜKLER




YARIŞMA YAŞ GURUPLARI

A GURUBU SAMBO SPORT: ALT MİNİKLER – MİNİKLER – YILDIZLAR – ÜMİTLER – GENÇLER – BÜYÜKLER


ALT MİNİKLER: 2002–2001 DOĞUM TARİHLERİ

MİNİKLER: 2000 – 1999 DOĞUM TARİHLERİ

YILDIZLAR: 1998 – 1997 DOĞUM TARİHLERİ

ÜMİTLER: 1996 – 1995 DOĞUM TARİHLERİ

GENÇLER: 1994 – 1993 DOĞUM TARİHLERİ

BÜYÜKLER: 1994 – 1978 DOĞUM TARİHLERİ



B GURUBU SAMBO COMMBAT

BÜYÜKLER: 1994 – 1978 DOĞUM TARİHLERİ



A GURUBU SAMBO SPORT: MİNİKLER – YILDIZLA – GENÇLER -BÜYÜKLER KİLO KATAGORİLERİ

ALT MİNİK ERKEKLER: 30 – 32 – 35 – 38 – 41 – 45 – 49 – 53 – 57 – 62 – 67 – + 67

ALT MİNİK BAYANLAR: 26 – 28 – 30 – 32 – 34 – 36 – 38 – 41 – 45 – 49 – 53 – +53



MİNİK ERKEKLER: 30 – 32 – 35 – 38 – 41 – 45 – 49 – 53 – 57 – 62 – 67 – + 67

MİNİK BAYANLAR: : 26 – 28 – 30 – 32 – 34 – 36 – 38 – 41 – 45 – 49 – 53 – +53



YILDIZ ERKEKLER: 40 – 42 – 45 – 48 – 51 – 55- 59- 63- 68 -73- 78 – + 78

YILDIZ BAYANLAR: 36 – 38 – 40– 42 – 45– 48- 51- 55- 59- 65 – 70 – + 70



ÜMİT ERKEKLER: 48 – 52 – 56 – 60 – 65 – 70 – 75 – 81 – 87 – + 87

ÜMİT BAYANLAR: 40 – 44 – 48 – 52 – 56 – 60 – 65 – 70 -75 – + 75



GENÇ ERKEKLER: 48-52- 57- 62- 68- 74- 82- 90- 100- +100

GENÇ BAYANLAR: 44- 48-52- 56- 60- 64- 68- 72- 80- +80



BÜYÜK ERKEKLER: 52- 57- 62- 68- 74- 82- 90- 100- +100

BÜYÜK BAYANLAR: 48- 52- 56- 60- 64- 68- 72- 80- +80



SAMBO COMBAT A GURUBU KİLOLARI

BÜYÜK ERKEKLER: 52- 57- 62- 68- 74- 82- 90 -100- +100

BÜYÜK BAYANLAR: 48- 52- 56- 60- 64- 68- 72- 80- +80



SAMBO MUSABAKALARI ELEME USULÜ OLUP SÜRELER ALT MİNİKLER VE MİNİKLER 2 DAKİKA YILDIZLAR 3 DAKİKA ÜMİTLER 3 DAKİKA GENÇLERDE 4 DAKİKA BÜYÜKLER 5 DAKİKA ÜZERİNDE YAPILACAKTIR.



SAMBO SPORT KURALLARI

TEKME YUMRUK KULLANILMAYA İZİN VERİLMEYİP TAMAMEN SADECE GÜREŞ TEKNİKLERİ YAPILARAK ALÇAK VE YÜKSEK ATIŞ VE YERDE KİTLEME TEKNİKLERİ GEÇERLİDİR.



SAMBO COMMBAT KURALLARI

DİRSEK VURUŞU ÜREME ORGANLARI VURUŞ EKLEMLERİ SAKATLANMAYA YÖNELİK VURUŞLAR AYAKTA İKEN YERDEKİ SPORCUYE TEKME VURUŞLARI VE YERDEYKEN KAFAYA DİZ VURUŞ YASAK OLUP HER TÜRLÜ TEKME VE YUMRUK, KAFA VURUŞLARI, GÜREŞ VE KİLİTLEME. YÜKSEK VE ALÇAK ATIŞLAR GEÇERLİ TEKNİKLERDİR.



SAMBO MUSABAKLARI KILIK KIYAFETLERİ.

A GURUBU SAMBO SPORT

KIRMIZI VE MAVİ OLARAK UYGUN KIYAFETLER GİYİLMELİ

SAMBOFKA ÜST, KIYAFET, ALT, ŞORT, KEMER, AYAKKABI

B GURUBU COMMABAT

KASK-DİŞLİK- YARIM –PARMAK- ELDİVEN- SAMBOFKA- ŞORT- KEMER- KOGİ- KAVAL- KORUYCU AYAKKABI

NOT: BAYANLAR KILIK KIYAFET BAYANLAR ŞORT GİYDİNDE ALTA TAYT GİYECEKTİR VEYA UZUN ALTLIKLA MAÇA ÇIKACAKTIR. ÜST SAMBOFKA İÇİNE TİŞÖRT GİYİLECEKTİR.



MUSABAKAYA KATILAN KULÜPLER VE ANTRENÖRLERİN DİKKATİNE

1: SPORCULAR MUSABAKAYA GELİRKEN SAĞLIK RAPORU KİMLİK VE 3 RESİM GETİRELECEKTİR.

2: İLERDEN GELEN KULÜPLER KAFİLE LİSTESİNİ İL TEMSİLCİLERİ TARAFINDAN ONAYLANIP EN GEÇ 23 09 2013 TARİHİNE KADAR FEDERASYONA FAKSLAYACAKTIR.

3: ŞAMPİYONAYA KATILAN SPORCULARA VE ANTRENÖRLERE HARCAH VERİLMEYECEKTİR. KONAKLAMA VE YEME İÇME KULÜPLERİ TARAFINDAN KARŞILACAKTIR.



İTİRAZ: MUSABAKA İTİRAZLARI 100. TL İLE BİRLİKTE 15 DK İÇİNDE DİLEKCE İLE İTİRAZ KURULUNA YAPILACAKTIR. 15 DK GEÇEN BAŞVURULAR KESİNLİKLE KABÜL EDİLMEYECEKTİR. GEREKLİ İNCELEMELER NETİCESİNDE HAKLI OLDUĞU TESPİT EDİLENLERİN ÜCRETLERİ İADE EDİLECEK OLUP, HAKSIZ OLARAK DEĞERLENDİRİLENLERİN ÜCRETLERİ TUTANAK KARŞILIĞINDA

TSF HESABINA YATIRILACAKTIR.

TÜRKİYE SAMBO FEDERASYON BAŞKANI

FİKRET ÜNAL


Kartal Efor Spor Kulübü
Devamını Oku …

SAMBO KURUCULAR

Victor Spiridonov, Vasiliy Oschepkov ve Anatoly Kharlampiev: Üç kişi Rusya’da SAMBO kurucuları olarak kabul edilir.

Victor Spiridonov saldırılara karşı savunma 1923 kendi sisteminde oluşturulan bir Rus subay olduğunu.Onun sisteminin adı daha sonra resmi SAMBO başlık olarak kabul edilmiştir. Tek mücadele spor yeni stil teşvik, pek çok konferanslar teslim ve gösteri performansları düzenledi. Spiridonov kitapları SAMBO yeni başlayanlar için ilk metodik yardımcıları haline gelmiştir.

Vasiliy Oschepkov , Judo, ikinci Dan bir sahibi (o zaman, bu başarı bir Avrupa için gerçekten benzersiz), el-el dövüş eğitimi için karmaşık bir program seçkin bir antrenör ve kurucusudur. O tutar ve dövüş sanatları manevralar seçimi ve araştırma için hayatının tüm adamış. En ünlü Oschepkov en kursiyerlerin biri Anatoly Kharlampiev oldu.

Anatoly Kharlampiev onun öğretmenlerin dümen miras ve SAMBO gelişmesine büyük katkı yaptı. O savaşarak Oschepkov en ve Spiridonov antrenman yöntemleri ve SAMBO zenginleştirme sistemleştirme başarılı Sibirya, Orta Asya ve Kafkasya halklarının tutar. Anatoly Kharlampiev 1938 yılında ilk SAMBO eğitim kampı bir antrenör oldu.
Sambo Kurucuları
Kartal Efor Spor Kulübü
Devamını Oku …

Etiketler: , ,

Muay Thai Antrenman ( Fotoğraf Galeri-1)

Muay Thai Antrenman ( Fotoğraf Galeri-1)

Muay Thai Antrenman ( Fotoğraf Galeri-1)

Muay Thai Antrenman ( Fotoğraf Galeri-1)

Muay Thai Antrenman ( Fotoğraf Galeri-1)

Muay Thai Antrenman ( Fotoğraf Galeri-1)

Devamını Oku …

Henüz Eklenmedi
Devamını Oku …

Etiketler:

Henüz Eklenmedi
Devamını Oku …

Etiketler:

Henüz Eklenmedi
Devamını Oku …

Etiketler:

Henüz Eklenmedi
Devamını Oku …

Etiketler:

Henüz Eklenmedi
Devamını Oku …

Etiketler:

Henüz Eklenmedi
Devamını Oku …

Etiketler:

Çin; 5000 yıllık tarihi ile, 20 hanedanlığın yönetimiyle, 34 eyaletten oluşan, 55 toplumsal ırkı bünyesinde barındıran, 5 çeşit dini yaşan halkı ile dünyanın en eski toprakları. Bu topraklarda ortaya çıkmış bir savaşma sanatı, Wushu. Wushu, gerçek topluluklarda filizlendi. Kabilelerin yaşadığı dönemlerde, yaşam mücadelesi için yapılan savaşlarda, tek vuruş, tek batırma, tek yumruk, tek tekme; öğretim, pratik vb. ortaya çıkan prensip kavramlar ile Wushu’ nun filizlenmesi hızlandı. Wushu, köle toplumlar zamanında tanınmaya başlandı. Xia (mö.2100-1600) hanedanlığı döneminde kurulan, savaşlarda geliştirilip kullanılan Wushu, iki ana unsurda toplandı; 1- askeri Wushu hareketleri, 2- Wushu hareketi okul eğitimi.

Shang (mö.1600-1066) hanedanlığı döneminde görülmeye başlanan Wushu eğitimindeki el şekilleri, Zhou (mö. 1066-221) hanedanlığı döneminde savaş oyunu eğitimi, seriler halinde pratik haline getirildi. Zhou döneminde görülen, ilk Çin savaş sanatları kaynak eserlerinden olan Zhouyi (değişimler) veya Yijing (değişimler) kitabında; Tao felsefesinde, bir Yin (dişil) ve bir Yang (erkil) prensibi, daha sonra Taiji (varlık) değişimi, Liangyi (çift anlam) oluşumu, Sixiang (dört şekil), Bagua (sekiz diyagram) vb. prensipler kullanıldı. Çin savaş sanatlarının ana kaynağı olan Taiji yaşam öğretisi, Chunqiu (mö.770-256) Savaşan Devletler döneminin arkasından, lordlar tarafından savaş alanlarında teknik olarak kullanıldı. Chunqiu döneminde, boğuşmaya kalkışmak tekniği, tanrıdan gönderilen kahraman olarak tanımlandı. Aynı zamanda bu dönemde, kılıç yapımı ve kılıç metodu geliştirildi. Wushu, feodal topluluklar döneminde gelişmeye başladı.

Qin (mö.221-206) ve Han (mö.206-ms.220) hanedanlığı döneminde, Wushu’ nun gelişimi için birlikler kuruldu ve Jiaoli (boğuşma) ve Jijian (kılıç döğüşü) döğüşleri oluşturuldu. Yanlexingwu (rahat oyun), Hongmenyan (kaz girişi), Xiangzhuangwujian (malikane kılıç oyunu) gibi oyun formları folklorik olarak uygulandı. Daowu (bıçak oyunu), Liwu (kuvvet oyunu) gibi müzik eşliğinde yapılan oyunlar, günümüz Wushu’ sunun Taolu (form) bölümü tekniğinin ilk şekli oldu.

Tang (618-907) hanedanlığı döneminde Wushu; gelişmeye, ilerlemeye ve savaşçı askerler tarafından, askeri eğitimlerde jianshu (kılıç sanatı) kullanılmaya başlandı. Li-Bai ve Zhang-Xucao şiirlerinde ve kitaplarında, Wushu çalışmalarını bir kültür olarak tanımladılar.

Song (960-1279) ve Yuan (1279-1368) hanedanlıkları döneminde; Yinglue ve Gongjian gibi organizasyonlar kurularak Wuyi (Wushu – savaş sanatı), halk arasında çalışılmaya başlandı. Tekli çalışma ve karşılıklı çalışma metodları geliştirildi. Ming (1368-1644) ve Qing (1644-1912) hanedanlıkları, Wushu’ nun gelişim dönemleri oldu. Changquan, Houquan, Shaolinquan, Neijiaquan gibi 10 bölüm ve Taijiquan, Baguazhang ve Xingyiquan gibi stiller oluşturuldu.

Günümüzde, Wushu’ da yapılan değişiklikler ile beden eğitimi organizasyonları, döğüş dernekleri ve savaşçı birlikleri oluşturulmaya başlandı. 1909 yılında Shanghai’ de Jingwu Spor Birliği, 1910 yılında Tianjin’ de Çin Savaşçı Birliği, 1927 yılında Nanjing’ de Çin Merkezi Devlet Wushu Enstitüs’ ü kuruldu. 1936 yılında, Çin Wushu takımı, Olimpiyat oyunlarında gösteriler yaptı. Çin devletinin kuruluşundan (1912-1949) sonra, Wushu gelişmeye başladı. 1956 yılında Beijing’ de Çin Wushu Birliği kuruldu. Daha önce Wushu grupları olarak hareket ediliyordu. 1958 yılında Changquan, Nanquan, Taijiquan stillerinin standart formları oluşturuldu. 1985 yılında, Xian’ da yapılan toplantı neticesinde, komiteler oluşturularak Beijing’ de Uluslararası Wushu Federasyonu kuruldu. 1987 yılında, 1. Asya Wushu Şampiyonası yapıldı. 1990 yılında, 11. Asya oyunlarında, Wushu’ nun Jingsai yarışma kuralları uygulandı. 1999 yılında, Uluslararası Wushu Federasyonu’ nun, Uluslararası Olimpiyat komitesine yapmış olduğu başvurusu kabul edildi ve Wushu Sporu, Olimpiyat Oyunları’ na katılmaya hak kazandı. 2008 yılında, Olimpiyat Oyunları’ nın Çin-Beijing’ de yapılması karar alındı. Wushu sporcuları, bundan sonraki dönemlerde, Olimpiyat Oyunları’ nda yarışmak için hazırlanıyor.
Devamını Oku …

SAMBO VE KÖKENİ

1920 yılında, kendini savunma özel bir sistem Ordu ve polis memurları yetiştirmek SSCB’de oluşturuldu.Farklı spor toplumlardan meraklıları bir grup bu sorun ile ilgili başladı. Özbek Kuraş, Gürcü Chidaoba, Ermeni Kokh, Rus Yumruk Dövüşü: Geliştiriciler ulusal bir tek mücadele olayların tutan eğitim için özel bir dikkat. Japon Jujitsu, Moğol Bukh Barilda, Çin Shuai Jiao, Fransız Güreş, Judo ve Fransız Boks savat SAMBO oluşumu üzerinde önemli bir etkisi vardı.

1923 yılında, bir SAMBO bölüm yeni savaş sanatı olarak, Dynamo Spor Kurumu kuruldu. SAMBO 16 Kasım 1938 tarihinde “silahsız kendini savunma” olarak resmen tanınması aldı. Kökeni sayesinde, SAMBO başından, acı ayırtma, ayakta ve zemin pozisyonlarda ileri mücadele teknikleri ve nöbetleri tutarak kombinasyonel taktik zengin bir cephanelik, sahip.

SAMBO teknikleri avantaj zaten bu spor görünüm ilk yıllarında kanıtlandı. SAMBO savaşçıları hemen diğer Tek Dövüş sporları temsilcileri ile rekabet tüm nöbetleri kazandı. Şu anda SAMBO mükemmelleştirmek devam ediyor bir dinamik gelişmekte olan bir spor.
Devamını Oku …

Muay Thai (Tayland Dövüşü) sporunun ve Tayland’ın tarihi ne yazık ki pek fazla bilinmemektedir. Bunun nedeni Burmalı’lar Ayyuthayaları yendiğinde, Tay tarihi arşivleri de kaybolmuştu (Tayland’ın tarihçesi kısmında değinilecek). Onlarla birlikte Muay Thai’in ilk tarihi bilgileri de kayboldu.

Şu ana kadar bilinenler Burmalıların, Kamboçya’ların kaynaklarından, ilk Avrupalı gezginlerin ve Lanna Krallığının – Chian Mai’nin günlüklerinden gelmektedir.

Bütün bu kaynakların hepsinde ortak olan bir nokta vardır ki o da, Muay Thai’ın yakın dövüş savaş mücadelesi olarak başlamış olduğudur.

Muay Thai’ın tam olarak nereden geldiği, kökeni belli değildir ve hakkında ortaya atılan teoriler birçok sefer birbirleriyle çelişirler. Ancak iki ana teori vardır.

Birinci teoriye göre, bu sanat Çin’den güneye doğru inen Tay insanları tarafından geliştirilmiştir, toprak mücadelesi için icat etmişlerdir. Diğer teori ise Tay insanları zaten hep Tayland bölgesindeydi ve Muay Thai; toprağı, insanları savunmak ve her zaman var olan saldırı tehditlerine karşı geliştirilmiş şeklindedir.

İkinci teori tartışmalı olmasına rağmen akademik geçmişe ve arkeolojik kanıtlara da sahiptir. Ancak Muay Thai’ın başlangıcından beri Tay kültürünün en önemli parçası olduğu bilinen bir gerçektir. Tayland’da da sporların kralı olarak adlandırılmaktadır.

Eski zamanlarda, milli meseleler dahi Muay Thai yarışmalarıyla belirlenirdi.

Muay Thai’a spor olarak ve savaş alanı yeteneği olarak, ilginin en çok arttığı ilk dönem 1584 yılında Kral Naresuan yönetiminde Ayyuthaya döneminde olmuştur. Bu dönemde her asker Kral’ın çalıştığı gibi Muay Thai çalışırdı. Tabi ki yavaş bir şekilde Muay Thai Chupasart kökeninden uzaklaşmış ve yeni dövüş teknikleri gelişmiştir.

Bu sanattaki değişim diğer Kral; Prachao Sua (Kaplan Kral) döneminde de devam etmiştir. Kendisi Muay Thai sporunu çok severdi ve birçok kere kılık değiştirerek köy yarışmalarına katılır ve yerel şampiyonları dahi yenerdi. Kaplan Kral egemenliğinde ülke barış içindeydi. Bu nedenle Kral; orduyu meşgul tutmak, dinç tutmak için Muay Thai çalışmalarını emretmişti. Bu spora ilgi zaten yüksekti ama artık daha da artmıştı.

Muay Thai geçmiş zaman insanlarının, ordunun ve kralların en beğendiği spor olmuştu. Tarihi kaynaklara göre o dönemde farklı kesimlerden insanlar idman kamplarında toplanırdı. Zengin, fakir, genç ve yaşlı… Herkes biraz hareket isterdi. Her köy kendi ödüllü dövüşlerini yapardı ve kendi şampiyonları vardı. Her gösteri yerel gurur yarışması olduğu gibi bahis yarışması da olurdu. Bahis geleneği bu sporla beraber halen daha sürdürülmektedir ve bugün büyük bahisler oynanmaktadır.

Muay Thai diğer sporlar gibi her zaman meşhurdu, ancak ilginin daha fazla olduğu zamanlar da vardı. Mesela Kral 5. Rama hükümdarlığında, birçok maç kralın davetiyle yapılırdı. Bu dövüşçüler kral tarafından askeri unvanlarla ödüllendirilirlerdi. Bugün, Chaiya’dan Muen Muay Mee’ye veya Lopburi’den Muen Muay Man Mudh’a gibi bu unvanlar, aslında tercüme edilemezler. Bu kelimelerin anlamı ‘’Boksun Ustası’’ gibi bir anlam taşımaktadır. Zamanında bunlar en büyük ödüller ve saygı duyulan unvanlardı.

Kral 5. Rama döneminde antrenman kampları kurulmuştur. Bu kamplarda Kralın emrindeki gözlemciler yetenekli ve potansiyel dövüşçüler buldular. Büyük ödüllere ve onurlandırmalara sahip büyük maçlar düzenlendi. Bu gösteriler birçok insanı şimdi Bangkok Dövüş arenalarında heyecanlandırdığı gibi o zaman da heyecanlandırdı.

O zamanlar dövüşler bizim bugünkü anlamıyla bildiğimiz ringlerde yapılmazdı, bu durum Muay Thai için aslında bir yeniliktir. Eskiden herhangi bir uygun büyüklükteki boş alanlar kullanılırdı: avlu, köy meydanı gibi. Kral 6. Rama dönemine kadar bu böyle devam etti sonra iplerle çevrelenmiş standart ringler kullanılmaya başlandı ve zaman tutulmaya başlandı. Bu dönemden önce, zaman delinmiş Hindistan cevizi kabuğundan yapılmış botun su da dalgalanmasına göre tutulurdu. Hindistan ceviz parçası battığında, turun bittiğini işaret eden davul sesi verilirdi.

Görüldüğü gibi Muay Thai insanlar için askeri dövüş tarzı olması gibi aynı zamanda bir spor dalı olmuştur. Özellikle altın çağlarında kral ve tebaasıyla birlikte çalışılmış ve uygulanmıştır. Tayland’da 1920’lere kadar okullarda müfredat içerisinde olan bu spor, sakatlanma oranının artmasıyla müfredattan çıkartılmıştır. Ancak insanlar salonlarda ve dövüş kulüplerinde bugün olduğu gibi çalışmaya devam etmişlerdir.

Asırlar boyunca ordu Muay Thai’i geliştirmiştir. Askerler orduda oldukları müddetçe bu sporu ve tekniklerini hep çalıştılar. Ordu için bu her zaman yakın dövüş yeteneği, savaş alanlarının dövüş sanatı olmuştur. Bir Tay askeri elleriyle dövüştüğünde Muay Thai tekniğini kullanır. Tabi ki bunu erkek ya da kadın bütün Taylandlı insanlar da yapar. Onu izlemek, öğrenmek, kopyalamak Tay çocukluğunun bir parçasıdır. Bu her zaman böyle olmuştur.

Tayland insanları her zaman bu sporu izledi, uyguladı ve savaş alanlarından ringlere taşıdılar. Bunu kralla birlikte başardılar. Kaplan Kral bu dönüşümü sağlayan ilk kişilerdendi, ama bunu yaparken sadece dövüş stilini değiştirmedi aynı zamanda kullanılan aletleri de değiştirdi.

Kaplan Kral zamanında eller ve dirsekler at kılı ile bağlanıyordu. Bu iki amaca hizmet ediyordu: dövüşçüyü korumak ve rakibe daha fazla acı vermek. Sonra, bunlar kenevir ipiyle ve kolalanmış pamuk telleriyle yer değiştirdi. Belli maçlar için ve dövüşçülerin anlaşmasıyla, buzlu cam yapıştırıcıyla karıştırılıp bant üzerinde dağıtılıp maç yapıldığı da oluyordu.

Bu sporun geçirdiği değişimler radikal değişimden çok kullanılan malzemedeki değişimlerdi. Mesela, Tay dövüşçüleri her zaman kasık koruyucu giyinmişlerdir. 1930’lara kadar kasıklara tekme ya da diz tamamen yasaldı. İlk zamanlarda, bu koruma ağaç kabuğundan veya deniz kabuğundan yapılırdı. Bu kıyafetle bacak arasına, bel çevresinden bağlanacak şekilde kasıklara yerleştirilirdi.

Kasık koruması daha sonra yastık şeklini alan üçgen şeklinde, kırmızı veya mavi olarak, belin çevresinde bacakların arasından geçirilerek bağlanırdı.

Daha sonra Malezya’ya giden bir dövüşçü Tayland’a yeni bir fikirle döndü. Bu fikir deniz kabuğu fikrine çok benziyordu ve o günden beri Muay Thai dövüşçüleri bunu kullandı.

Tayland’da, 1930’lar bu spor dalında en büyük değişimin olduğu yıllardır. Bir sisteme bağlandı ve bugünün kuralları ve uygulamaları tanıtıldı. Elleri ve kolları iplerle bağlamak yasaklandı ve yerini eldivenler aldı.

Bu yenilik uluslar arası dövüşlerde Muay Thai dövüşçülerinin yükselen başarılarıyla karşılık buldu.

Eldivenlerin kullanımıyla ardından ağırlıklarına göre sınıflandırmalar uluslar arası boks birimlerine göre yapıldı. Ancak bunlar ve diğer yenilikler, 5 turlu dövüşler gibi, dövüşçülerin kullandığı bazı tekniklerin kaybolmasına neden oldu.

Ağırlık sınıflandırılmalarından önce, bir dövüşçü boyu ve kilosu ne olursa olsun herkesle dövüşürdü. Ancak, ağırlıklara göre dövüş şekliyle, dövüşçüler birbirlerine yakın rakiplerle dövüşçüler ve sadece bir şampiyon yerine her sınıfta farklı şampiyonlar çıktı.

Günümüzde Taylandlı birçok Muay Thai dövüşçüsü hafif sıkletlerde dövüşmektedir. Bu dövüşçülerin yüzde 70’i bu sıkletlerde dövüşür. Orta sıklet ve yarı orta sıklet dövüşçüleri de vardır ama onlar çok değildir ve ağır sıkletlerde ise çok az vardır.

Derme çatma dövüş alanları yerine, stadyumların yapılması İkinci Dünya Savaşından önce 7. Rama döneminde başlamıştır. Savaş boyunca, adım adım kayboldular ancak savaşın hemen bitiminden sonra tekrar canlanmaya başladılar. Muay Thai cazibesini hiç kaybetmedi. Ülkenin iç kesimlerinden dövüşçüler tekrardan ün ve servete kavuşmak için Bangkok’a geldiler.

Zaferler Rajdamnern ve Lumpinee gibi stadyumlarda izlenebiliyordu. Sonraları yerini renkli televizyonlar aldı. Tayland’ın Kanal 7’si 20 yıldan uzun zamandır maçları renkli olarak göstermektedir. Bugün bütün 4 Tayland kanalı milyonlarca Muay Thai hayranına Tayland’daki maçları ücretsiz olarak canlı yayınla göstermektedir.

Savaş sanatı artık meşhur bir spor oldu. Kuralları kondu, belirlendi ve şimdi 3-5 tur olarak dövüşülüyor ve her biri tur 2 dakikalık toparlanma arası veriyor.

İkinci dünya savaşından önce eski zamana göre dövüşen kişiler bu tek biçim dövüş düzenlemesini ve sıklet sınıflandırılmasının bu sporu hatırladıkları şekilden değişik olduğunu söylüyorlar.

Eskiden önlerine gelen herkesle dövüşürlerdi. Her türlü oyunu bilirlerdi. Şu an ki dövüşçülerin hiçbir şekilde bilmedikleri saldırı ve teknikleri kullanırlardı. Ayrıca rakip düşene kadar dövüşürlerdi ara olmazdı.

Onlar da aslında haklılar. Muay Thai yıllar içinde değişti. Değişti ve savaş alanlarında öldürme tekniğini temel alan bu dövüş geleneği günümüze kadar ulaştı.

Ama tarihteki değişimlere rağmen, Muay Thai çekiciliğini hiçbir zaman kaybetmedi. Muay Thai halen daha ölümüne dövüş sanatıdır. Öyle bir sanattır ki Kung Fu’da, Karate’de, Tekvando’da ve kik-boks dövüşlerinde hep üstün gelmiştir. Diğer dövüş sanatlarını uygulayan dövüşçüler Tayland’da hep gitmişlerdir ve her seferinde kendilerini test etmişlerdir.

Muay Thai maçları Tayland’da en meşhur programlar arasında yer almaktadır. Bütün insanlar bu maçları takip ederler, canlı maç olduğundan şehir neredeyse bomboş kalır.

Tabi ki Muay Thai; Tayland dışında da artarak ün kazanmaya devam etmektedir. Amerika’dan, Avustralya’dan, Japonya’dan, Avrupa’dan ve dünyanın birçok ülkesinden sporcuları vardır.

Muay Thai umarız ki, daha fazla tanınacak ve uluslar arası üne kazanacaktır.
Devamını Oku …

Dövüş sanatları tarihi; M.S. 540 yıllarında halk arasında Bodhidharma, Çin'de Tamo adıyla tanınan Daruma Taishi adlı Hintli bir keşişin Çin İmparatorunu görmek içinHindistan'dan Çin'e aylar süren çetin seyahati ile başlar. O tarihlerde Çin İmparatoru halkın Budizmi öğrenebilmesi için ülkesindeki Budist keşişlere Budist metinleri,Sanskritçeden Çinceye çevirttiriyordu ve İmparator bu asil projenin kendisini Nirvana'ya ulaştıracağını düşünüyordu. Daruma ise başkalarının tarafından sizin adınızayapılan iyiliklerin, sizi hedefinize ulaştırmayacağı düşüncesindeydi, bu yüzden İmparator'dan ayrılarak Honan eyaletindeki Budist metinlerin çevirisinin yapıldığımanastıra gitti.

Efsanevi Şaolin Manastırları

Daruma Taishi

Manastır, yanmış bir ormanın kalıntıları içine inşa edilmişti. İmparatorun bahçıvanları manastırın inşa edildiği tarihlerde ormana yeni ağaçlar da dikmişlerdi. Bu yüzden manastıra 'Yeni Orman' - Şaolin (Japoncası 'Shorin'dir) adı verilmişti.

Manastırdaki keşişler tüm gün boyunca masaların üzerine eğilerek Budist metinlerini kayıt ve tercüme ediyorlardı. Hareketsizlikten bütün eklemlerinde atrofi oluşmuştu. Fiziksel ve zihinsel olarak o kadar körelmiş ve güçsüz durumdaydılar ki en basit meditasyon egzersizini dahi yapamıyorlardı. Daruma onlara vücuttaki ki (içsel enerji) akışını düzenleyen ve fiziksel gücü artıran bir dizi hareket öğretti. Yoga hareketlerinin hafifletildiği bu hareketlerde Hindi-Çin ikonografisindeki 18 ana hayvanın (ejder, kaplan, yılan, turna, maymun, peygamber devesi, leopar vb.) hareketleri esas alınmıştır. Bu hareketler Şaolin Kung-fu stillerinin ve Çin Kemposunun temelidir.

Ryu Kyu Adaları

Şu anda Japon toprakları olan Ryu Kyu adaları Japonya adası, Kore yarımadası, Çin ve Taiwan'ın arasında; Doğu Çin Denizinin tam ortasındadır. Ryu Kyu adalarının en büyüğü ve eski Ryu Kyu Krallığının merkezi olan Okinawa Adası konumundan dolayı yüzyıllar boyunca Doğu Çin Denizindeki deniz ticaretinin merkezi olmuştur.

Okinawalılar çok eskilerden beri Te adını verdikleri el anlamına gelen bir savunma sistemini çalışmaktaydılar. Bugünkü modern Karatenin kökeni Okinawalıların yüzyıllar içinde Çin dövüş sanatlarının etkisiyle de şekillenen Te formuna dayanmaktadır. Okinawa adasında Karatenin bu ilk formlarının nasıl ortaya çıktığı konusunda hiçbir bilgi olmamakla birlikte adaya gelen gezgin Şaolin keşişleri ya da Şaolin manastırlarında eğitim görmüş Okinawalılar tarafından getirilmiş olabileceği bir ihtimaldir. Elbette Te'nin Okinawa insanının birikimlerinden ortaya çıkmış olması da bir ihtimaldir. 1300'lü yıllarda Çin Tang Hanedanlığı döneminde Okinawa Çin'in bir uydusu haline gelmişti. İşte bu tarihlerdedir ki Çin kültürü yoğun olarak etkisini göstermeye başladı. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, Çin'den ticaret için gelen gemiler Okinawa'nın liman kentlerine sadece mallarını değil, kültürlerini de taşıyordu. Çinli gemiciler ve tüccarlarla adaya taşınan Çin Kemposunun adada çalışılan ile Te etkileşimi ile ortaya melez bir sistem çıktı : To-De ya da Karate.

Silahların Yasaklanması

1429 yılında Sho Hashi Okinawa'da hüküm süren üç krallığı birleştirdi. 1477'de halefi Sho Shin Okinawa'daki feodalizmi yıkarak bütün derebeylerini başkent Shuri'ye topladı ve askeri güçler haricindeki herkesin kör bıçaklar da dahil olmak üzere silah taşımasını yasakladı. Bu yasaklama kutsal amaçlar taşıyordu. Sho Shin insanların sanat ve felsefe uğraşmalarını istiyordu. Fakat bu, silah olarak sadece çıplak el ve ayakların kullanıldığı Te'nin gelişimini hızlandırdı.

17. yüzyılda Ryu Kyu Krallığı, Japon Satsuma Kabilesi tarafından istila edildi. Bu Ryu Kyu Krallığının sonuydu ve Okinawa Adaları bir daha asla bağımsızlığını kazanamadı. Okinawalı Samuraiların silahlarına el konuldu ve silah edinmek, kullanmak ve taşımak yasaklandı. 1609 yılında gelen bu yasak daha geniş kapsamlıydı ve dövüş sanatları çalışılmasını da yasaklamıştı. Korsanlardan ve saldırganlardan korunma ihtiyacıyla yüzyüze gelen ve çıplak ellerinden başka silahları kalmayan samurailar Te çalışmalarına ağırlık verdiler. 300 yıldan fazla süren yasaklama döneminde Karate asil sınıfınca büyük bir gizlilikle ve sadece anlatım yoluyla çalışıldı. Ustalar genelde aile fertlerinin ya da akrabaların oluşturduğu küçük gruplara öğretiyordu ve yazılı hiçbir kayıt tutulmuyordu. Çoğu Okinawalı Karatenin nerede ve nasıl öğretildiğinden habersizdi. Silahların yasak olması Karatenin dejenere bir sanat olmasını ya da sadece basit bir bedensel egzersiz formuna dönüşmesini önleyerek; uygulamada pratik ve etkili olmasını sağlamıştır. Bu ikinci yasağın Karatenin gelişimini asıl etkileyen dönem olduğu sanılmaktadır. Okinawalılar günlük işlerinde, tarımda, avda kullanılan bo (sopa), kama (orak), surujin (bir ucuna ağırlık bağlı av için kullanılan ip ya da zincir - bolo), tonfa (kenarı tutamaklı kısa sopa), kuwa (çapa) gibi aletlerin ölümcül bir silah kullanıldığı Kobudo sanatını da yine bu devrede geliştirmiş olmalılar.

Naha, Shuri ve Tomari

Karate çalışmaları Okinawa'nın üç şehrinde farklı şekilde gelişmiştir. Bu şehirlerdeki Te çalışmaları zamanla birbirlerinden oldukça farklılaşmış ve Shuri-Te, Naha-Te, Tomari-Te şeklinde şehirlerin adıyla anılmaya başlanmıştır. Günümüzün modern Karate stilleri, bu şehirlerin başlı başına birer ekol haline gelen Karate çalışmalarındaki farklılıkları yansıtmaktadırlar. Peki, aralarında sadece birkaç kilometre mesafe olan bu üç şehrin Karatelerini birbirlerinden farklılaştıran sebep nedir? Bu tamamen şehirlerin farklı toplumsal yapıları ve Çin’in ağırlıklı olarak etkileşim içinde bulundukları bölgelerine bağlıdır.

Zamanla Okinawa Karate’si iki ana gruba ayrılmıştır: Shuri-Te ve Tomari-Te’nin karakteristiklerini yansıtan Shorin-Ryu ve Naha kentinden çıkan Shorei-Ryu. Shorin, Şaolin’in Okinawa dilinde okunuşudur. Shorei ise aynı kelimenin kırsal kesimlerde telaffuz edilen halidir ve her ikisi de ‘Yeni Orman’ anlamına gelir. Bu isimler bile Okinawa Karatesinin Çin orijinli dövüş sanatlarından ne kadar etkilendiğini göstermektedir.

Gizli Kalmış Bir İnsanlık Mirasının Ortaya Çıkışı

Satsuma işgali 1875 yılında sona erdi, Japonya Okinawa'yı bir eyaleti olarak tanıdı ve dövüş sanatları çalışmalarındaki gizlilik ortadan kalktı. 1902 yılında bir Shuri-Te ustası olan Yasutsune Itosu Okinawa halkına ilk Karate gösterisini yaptı. Sonraları Usta Itosu’nun çabalarıyla Karate Okinawa’da ilkokullara beden eğitimi dersi olarak girmiştir.

Okinawa sanatını tanıtmak üzere Japonya’ya giden Gichin Funakoshi, 1917 yılında Kyoto’daki Butoku-den’de bir Karate gösterisi yaptı. Bu ve takip eden gösteriler, Karate ilk defa Okinawa’nın dışına tanıtıldığından Karate tarihindeki en önemli olaylardır ve pekçok Japon’u etkiledi. 1921’de Funakoshi, Prens Hirohito’ya bir ziyareti sırasında Shuri Kalesinde bir Karate gösterisi yaptı. Bu Okinawa sanatında oldukça etkilenen Prens raporunda bundan bahsetmiştir.

1922 yılında Judo’nun kurucusu Dr. Jigoro Kano, Funakoshi’yi meşhur Kodokan dojosunda bir gösteri yapmaya davet etti ve Karate öğretmek üzere Japonya’ya yerleşmesini istedi. 1921’de Choki Motobu, 1929’da Kenwa Mabuni ve daha birçok Okinawalı Karate ustası Japonya’ya göç ederek sanatları buraya taşımışlardır. Okinawalı ustalar hiçbir zaman sanatlarının bazı kurallar altında sportif müsabakalarda kullanılacağını düşünmemişlerdir.
Devamını Oku …

Ju Jitsu , Japon imparatorluğuna ait, bir askeri disiplindir. Japon Samurai Sanatlarının da, en önemli parçasını oluşturmaktadır. Japon ordusu, güvenlik birimleri ve asillerinin yanı sıra, günümüzde bir çok dünya ülkelerinin, orduları, ulusal polis teşkilatları, özel güvenlik kuruluşları ve bir çok benzeri kurumlar tarafından da benimsenerek, doğal eğitim programlarına kesintisiz olarak dahil edilen tek mücadele sanatıdır.

Ju Jitsu ; Boş ellerle veya silahlı her türlü saldırılara karşı profesyonelce geliştirilmiştir. Saldırgan kişilerin saldırıları esnasında, zayıflıklarından faydalanılarak uygulanan silahsız bir müdafaa sanatı olarak geliştirilmesine rağmen zaman içerisinde bazı silah tekniklerinin eklenmesi ile eksiksiz ve kusursuz bir sanat şeklini almıştır. Günümüzde, Judo, Aiki-Do vb. farklı isimlerle anılan, modernize edilerek spor salonlarında uygulanan yöntemlere ait teknikler, temel prensipler, stratejiler ve bilinen tarihi referansları Ju Jitsu sanatına dayanmaktadır. Dentokan Ju Jitsu, kusursuz bir felsefi kaynağa sahiptir. (Japon merkezli bir sanattır)

Ju Jitsu , bilinen en eski ve en bütünsel dövüş sanatı. Ayakta kendini savunma, kavrama teknikleri, fırlatma teknikleri, ve vurma teknikle-rinden olmak üzere 4 uygulamadan oluşan Ju Jitsu, tamamen kendini savunma anlayışı üzerine kuruludur. Günümüzde birçok devletin ordusu ve polislerinin resmi dövüş sistemini oluşturan Ju Jitsu, realistik senaryolarda basit hamleler ve pratik teknikler kullanımına dayalı olarak kadın, erkek ve çocukları hayata hazırlayan, güç önemli olmaksızın, tamamen vücut ve akıl kullanımı ile rakibi etkisiz hale getirmeye yönelik bir dövüş sanatı. Baştan ayak parmağına kadar her kası aktif olarak çalıştırdığından beden için oldukça önemli bir fiziksel yapılanma sağlar ve tüm kasları kullandığınız fiziksel reaksiyonlara sahip olmanızı sağlar.

1977 Yılında Almanya ,İtalya ve İsveç EUROPEAN JU-JITSU FEDERATION ( E.J.J.F.) Avrupa Ju-Jitsu Federasyonunu kurmuşlardır.1987 yılında da bu federasyona bütün Avrupa ülkeleri üye olmuşlardır. Federasyonun ismi de Uluslararası Ju Jitsu Federasyonu olmuştur.

30 Temmuz 1998 tarihinde Malaga'da yapılan kongrede Uluslararası Ju Jitsu Federasyonu ( INTERNATIONAL JU-JITSU FEDERATION) ( I.J.J.F.) adını almıştır. Akabinde uluslar arası ju jitsu federasyonu tüzükleri , oyun kuralları , hakem ve müsabaka yönetmelikleri , oyun kuralları hazırlanmıştır.

1998 yılında yapılan bir toplantı ile federasyonun adı ( JU- JITSU INTERNATIONAL FEDERATION ) ( J.J.I.F.) olmuştur. Yine aynı yıl Dünya Spor Federasyonları Birliğine ( GAISF) üye olmuştur.

Ju Jitsu sporu dünyada ( 77 ) ülkede yapılmakta ve milli federasyonları kurulmuş durumdadır. 2005 yılından itibaren ülkemizin bu federasyonu üye olması için çalışılmaktadır.

Bu sporun özel bir yanı ise saldırı amaçlı değil savunma amaçlı olmasıdır.

Bu sporun kendine has özellikleri , teknikleri ve uygulamaları olup her şey yönetmelik ve kurallara göre yapılmaktadır.
Devamını Oku …

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-3 )

Devamını Oku …

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Kartal Efor Spor - Ring Antrenman Kick Boks ( Fotoğraf Galeri-2 )

Devamını Oku …